Mariupol’daki son Ukraynalı askerlerden biri BBC’ye, saklandıkları kuşatma altındaki çelik fabrikalarının yer üstünde büyük ölçüde tahrip olduğunu ve sivillerin çöken binaların altında mahsur kaldığını söyledi.
Bununla birlikte, Mariupol’un Rus kontrolü altında olmayan son kısmı Azovstal fabrikasında bulunan tartışmalı Azov Taburu askerlerinden Svyatoslav Palamar, Rus saldırı dalgalarını püskürttüğünü aktardı:
“Her zaman söylüyorum ki biz burada olduğumuz sürece Mariupol, Ukrayna’nın kontrolü altında kalacaktır.”
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, tüneller ve atölyelerden oluşan bir labirent olan çelik fabrikasına yönelik planlı bir Rus saldırısını iptal etti ve bunun yerine birliklerine burayı kapatmalarını emretti.
Mariupol’un çoğu, haftalarca süren yoğun Rus bombardımanı ve yoğun sokak çatışmalarında yok edildi. Azak Denizi limanını almak, Rusya’nın en önemli savaş hedeflerinden birini oluşturuyor.
Rus ordusu, uzun zaman ele geçirmeye çalıştığı Mariupol için Ukraynalı silahlı güçlere silahlarını bırakıp teslim olmaları için süre koyduysa da genel olarak buna savaşarak cevap verildi.
Yüzbaşı Palamar, Rusların çelik tesisine savaş gemilerinden ateş ettiğini ve üzerine “sığınak patlatan” bombalar attığını öne sürdü. BBC, Palamar’ın ifadelerini doğrulayamadı. Ancak, bu hafta başlarında, yine çelik fabrikasında çalışan Ukraynalı bir deniz komutanının, savaşçıların sayıca az olduğunu ve erzaklarının tükendiğini söyleyen ifadesiyle örtüştü.
Yüzbaşı Palamar, “Azovstal bölgesindeki tüm binalar fiilen yıkılmış durumda. Ağır bombalar atıyorlar, büyük yıkıma neden olan sığınak patlatan bombalar. Sığınakların içinde yaralandık ve öldük. Bazı siviller çöken binaların altında mahsur kaldı” dedi.
Mariupol’da kaç Ukraynalı askerin kaldığı sorulduğunda, Palamar, “Saldırıları püskürtmeye yetecek kadar asker var. Siviller, savaşçılardan farklı yerlerde bulunuyor. Her biri 80-100 kişinin bulunduğu bodrumlardaydılar, ancak bazı binalar tahrip olduğundan ve bombardıman nedeniyle savaşçılar onlara ulaşamadığından toplamda kaç sivil olduğu belli değil.
Bazı sığınakların girişleri, yalnızca ağır makinelerin hareket ettirebileceği beton levhalarla kapatıldı. Ulaşabildiğimiz yerlerde kalan sivillerle iletişim halindeyiz. Orada üç aylıl bebekler de dahil olmak üzere çok küçük çocukların olduğunu biliyoruz” diye konuştu.
Öte yandan, Palamar sivillere çelik fabrikalarından güvenli geçiş izni verilmesi çağrısında bulundu ve üçüncü bir ülke veya uluslararası bir organın güvenlikleri için garantörlük yapması çağrısında bulunarak, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Bu insanlar zaten çok şey atlattı. Ruslara güvenmiyorlar ve korkuyorlar. Rus askerleri tarafından işkence gördüler, yakınları öldürüldü. Sığınaktaki yaşlı siviller ilaca ihtiyaç duyuyor.