8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın en yakınındaki isimlerden Araştırmacı yazar Hüseyin Demir, Özal’ın Kürt sorununun çözümünde neden başarılı olamadığı ve terör olaylarının neden hortladığına ışık tutan açıklamalar yaptı.
Merhum Özal’ın Kürt sorununu çözeceğim kararlılığı, Çözümsüzlük isteyen derin yapıları harekete geçirdi.
Araştırmacı yazar Hüseyin Demir, ’Merhum Özal, Kürt sorunun çözümüyle hayalindeki güçlü Türkiye’yi inşa edeceğini düşünerek, Kürt sorununun demokratik çözümü konusunda büyük bir kararlılığı sahipti. Irak, İran, Suriye’de yaşanan gelişmeleri ve ABD, Rusya, İngiltere ,Fransa ve Almanya’nın Ortadoğu’daki planlarını ve Kürt sorunun bu planlardaki yerini detaylı analiz ediyor, Türkiye’nin menfaatine strateji belirme çalışması yapıyordu. Çalışma ekibi bizlerden, Kürt sorunu hakkında her türlü bilgiye hakim olunması talimatını vermişti. Kaya Toperi’den ve Aslan Güner’den daha sonra Adnan Kahveci ve Eşref Bitlis’ten Kürt sorununa karşı “ortak bir çalışma” yapmalarını istedi. Ayrıca diğer birimlerden çalışmalar istedi. ’Merhum Özal, benimde çalışmalarda yer aldığım Kaya Toperi ve Arslan Güner’in hazırladığı rapordaki tespitleri 13 Mart 1992 tarihli MGK’da gündeme getirdi. Merhum Özal’ın Kürt sorununu çözeceğim kararlılığı, Çözümsüzlük isteyen derin yapıları harekete geçirdi.’dedi.
“Kürt sorunu nasıl çözülmez” raporu karanlık yılların işaret fişeği oldu.
Araştırmacı yazar Hüseyin Demir, ‘Adnan Kahveci, “Kürt sorunu nasıl çözülmez” raporunu hazırladı. Mayıs 1992’de Özal’a sunulan raporda: “Askeri çözümle hiçbir ülke çözüme ulaşamamıştır. Bugün Kürt sorunu siyasal bir kriz halini almıştır. Çözüm için cesur siyasal adımlara ihtiyaç vardır. Bu nedenle Kürt realitesi, Kürt kimliği ve dili hızla kabul edilerek, Kürtler’in siyasal hakları verilmelidir. Bu durum Türkiye’de demokrasiye ufuklar açmakla kalmayıp PKK gibi terör örgütlerine olan halk desteğini de ortadan kaldıracaktır.” Sözlerini içeren rapor ile birlikte şiddet olayları alevlendi. Kürt sorunu nasıl çözülmez” raporu ile Ardı sıra yaşanan vahim olayların hepsi birbiri ile bağlantılıydı ve tek gaye Kürt sorunun çözümünü engellemekti. Merhum Özal, Kürt sorunu ve terör sorunu ile ilgili tüm bilgilere sahipti ve Kürt sorununun çözümü ve terör sorununun bitirilmesinde büyük bir kararlılığa sahip, nereden ne türlü engellemeler gelebileceğini biliyordu. Bu rapordan sonra Kürt sorununun çözümünde çalışan benimde içinde yar aldığım ekibine, dikkatli olmaları yönünde uyarısında bulundu. ’dedi.
Turgut Özal, Eşref Bitlis ve Adnan Kahveci’nin ölümlerinin nedeni: Kürt sorununu çözmek istemeleriydi.
Araştırmacı yazar Hüseyin Demir, ’Merhum Özal,Kürt sorununun çözümsüzlüğü ABD, Rusya, İngiltere ,Fransa ve Almanya’nın Ortadoğu’daki planlarının gerçekleşmesini hizmet ettiğini ve Türkiye’nin elini, kolunu bağlanacak bir durum haline dönüşmesine engel olunması gerektiğini tespit etmişti. Kürt sorununun demokratik olarak çözülmesi gerektiğini belirtiyordu. Adnan Kahveci ve Eşref Bitlis’ten Kürt sorununa karşı “ortak bir çalışma” yapmalarını istiyor. Barzani ve Talabani ile görüşüyor. Irakta, Kürtlerin demokratik haklarının verilmesini destekliyor, Türkmenlerin de bu konudan faydalanacağını her fırsatta dile getiriyordu. 90’lı yıllarda ırakta yaşanan gelişmelerde Merhum Özal’ın yaşadığı sıkıntılar ve bugün Suriye’de hala devam eden gelişmelerde Sn. Erdoğan’ın yaşadığı sıkıntıların benzerliği hiçte şaşırtıcı değildir. ‘dedi.
Kürt sorunu çözmek isteyen 3 yürekli ve kararlı yiğit, bu uğurda can verdi.
Demir,’Merhum Özal, Dış devletlerin ıraktaki planlarını Türkiye’nin menfaatine bozma dirayeti göstermesi ve Merhum Özal’ın yanında saf tutan Adnan Kahveci ve Eşref Bitlis’i dış güçlerin ve Türkiye’de ki derin uzantılarının hedefi yaptı. Merhum Özal her şeyin farkındaydı ve eski Maliye Bakanı Adnan Kahveci ve dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis ile olayın güvenlik, sosyal, ekonomik ve siyasi boyutunu içeren ortak bir proje yürütüyor tüm provokasyon ve tehditlere aldırış etmiyordu. Merhum Özal’ın ve yakın çalışma arkadaşlarının bu kararlılıkları onları ölüme sürükledi. 5 Şubat 1993 günü Adnan Kahveci trafik kazasında, Eşret Bitlis de 17 Şubat günü düşen uçakta hayatını kaybetti. Çok geçmeden Turgut Özal da 17 Nisan’da vefat etti. 3 yürekli ve kararlı yiğidin ölüm nedenleri muammalarla dolu olsa da tek gerçek Kürt sorununu çözmek istemeleriydi. Allah gani gani rahmet eylesin. ’dedi.
Tüm siyasi partilerin Kürt sorunu çözeceğim iddiası, çözümsüzlük isteyen yapıların daha büyük eylemler yapmasına neden oldu.
Merhum Özal, çözüme yaklaştıkça çözümsüzlük isteyenlerin daha fazla hamle yapacağının farkındaydı. DSP Güneydoğu Raporu (1987),SHP Raporu (1990),Recep Tayyip Erdoğan Raporu (1991),MÇP Doğu Ve Güneydoğu Anadolu Raporu (1991),SHP Nevruz Raporu (1992),Adnan Kahveci Raporu (1992),ANAP Raporu (1993) ve siyasi liderlerin, Kürt sorunu karşısında olumlu sözleri her geçen gün artıyor ve Merhum Özal, yaşanacak provokasyonlar konusunda ilgili birimlere uyarılarda bulunuyordu. Şubat 1993’te Demirel’e Kürt sorununun çözümüne ilişkin önerileri içeren bir mektup gönderdi. Mektupta sorunun çözümüne yönelik siyasi ve sosyal öneriler sıralanıyordu. Özal’ın ve tüm siyasilerin Kürt sorunu hakkında söylemleri, çözüm istemeyen yapılar tarafından daha büyük olayların yapılması ile karşılık verilmesine neden oldu. Özal’ın ölümüyle birlik Kürt sorunun çözümüne dair tüm çalışmalar rafa kaldırıldı. Özal’dan sonra karanlık yıllar başladı ve o yıllara dair değerlendirmem sonraki yazımda olacak.’ dedi.